Böyük hədəflər sağlam dəstək istər...
13-04-2017, 13:47. Yerləşdirdi: Tural
Ünlü Alman tarihçi Fritz Neumark, “Tarihten Türk’ü çıkarırsanız, tarih diye bir şey kalmaz” diyor. Neumark haklı; çünkü Türk milletinin tarihteki izleri, insanlık tarihi kadar eskiye dayanıyor. Tarih ile yaşıt olan Türkler, “Türk” adı taşıyan ilk devlet olan Göktürk Devletini, M.S 552 yılında kurmuştur. Türkler tarih sahnesine çıktıkları günden bu yana 16 İmparatorluk, yüzlerceDevlet ve Beylik kurarak, Sibirya’dan Çin Seddi’ne; Altaylardan Avrupa’nın içlerine kadar uzanan, milyonlarca kilometrekarelik bir coğrafyaya hükmetmişler ve gittikleri her yere adalet, medeniyet ve bilimi taşımışlardır.
Avrupalılar Büyük Hun İmparatoru Atilla’ya “Tanrının Kırbacı" adını vermişlerdir. Aman dileyene el kaldırmayan, gözü vegözü tok olan Türk milleti, tarihinin en büyük, en ihtişamlı cihan devleti olan Osmanlı İmparatorluğunu kurmuş, bu devlet üç kıtaya hâkim olmuştur.
Büyük hedeflere ulaşmak için sağlam destek gereklidir... Gerçekten de Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep TayyipErdoğan’ın son yıllarda “Yeni Türkiye’nin” bu günü, yarını vegeleceği için attığı dev adımlarda, yürüdüğü büyük hedeflerdekendi milletinin gücüne dayandığını söylemesi;
milletten destek aldığını bildirmesi boşuna değilmiş. Milletin gücü, “15 Temmuz” hadiselerindekendisini gösterdi. Türkiye’mizin zor günlerindetabii ki, Azerbaycan halkı olarak, Azerbaycan devleti olarak Türkiye’mizin yanında yer aldık.
Türkiye CumhuriyetiCumhurbaşkanıbaşdanışmanı YalçınTopçu’nun dediği gibi: “Türk Devletlerini hepsi birbiriyle kardeştir; Azerbaycan ve Türkiyeise ikiz kardeştir..." bu düsturu, “Can Azerbaycan” diyerek her zaman Türk Dünyası’nın bütünlüğünü vatansever adımlarıyla tanıyanlar iyi bilirler.
Yalçın Topçu:“Tarihimiz özgürlük, adalet destanları, masalları, abideleriylezengindir. Bizim aziz vekutsal milletimiz bağımsızlık için her şeyini feda etmiş; kendi iktidarını, devletini deadalet temelleri üzerine kurmuştur" diyor.
Bu millet,beş bin yıllık tarihe vezengin bir kültürel birikime sahip olmasına rağmen, bu milletin evlatları, gereksiz ve haksız durumlarla, zulümlerle karşı karşıya kaldı. Buna rağmen, son yılarda özgüvenini yeniden kazanan milletin, devletiyle yeniden birleştiği dönemler yaşandı. Bu da Türk milletinin her zaman adaletin ve hakkın yanında olduğunu bir kez daha gösterdi. Cumhurbaşkanı R. Tayyip Erdoğan, Dünyanın “5”ten büyük olduğunusöyleyerek, mazlumların da insan olduğunu hatırlatarakher zaman ezilenlerin, acizlerin yanında olduğunu dünyaya gösterdi. Tabii ki, Türk Milletinin her ferdi böyle bir lidere sahibi olduğuiçin aslındagurur duymalıdırlar. 15 Temmuz darbe girişiminde Cumhurbaşkanı millete güvendi, millet de devletine ve Cumhurbaşkanına sahip çıktı; ama milletin içinde, hâlâ hainler ve Türk Milletinin düşmanlarına hizmet edenler var. Bu medeniyetin ruhuna vebu toprağa ait olanlar için “bağımsızlık veadalet” vazgeçilmez değerlerdir.
Sırtımızı içerde veya dışardaki düşman güçlere değil; yalnız millete, halka dayamak; millete güvenmek, doğru zamanda doğru seçimler yapmak ve doğruyu söylemek gerekir. Türk Milleti sadecekendisine değil, bütün insanlığa bağımsızlık veadalet vaat eden bir medeniyetin mümessilidir.
İnsan olanın, ilk önce akidesi saf olmalı, insan sadakatli olması, dostluğuna itibar edilmesi gerekir. Tesadüfen iki dostun konuşmalarına tanık oldum. Kırk yıllık dostluklarından bahsediyorlardı. Hayatı kırk yıldır beraber adımladıklarından… Yani dostlukilişkilerinde tam samimiyet olursa 40 yıl da, 50 yıl da devam edebiliyormuş. Bunu da her insan başaramaz. Çevremizebir bakalım. Böyle samimi dostların sayısı ne kadardır? Tabi ki, çok az...
Evet, Türkiye Cumhuriyetinin Cumhurbaşkanın baş danışmanı Yalçın Topçu: “Birçok Türk Devleti var: Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Türkmenistan... Bütün bu devletler bizim kardeşlerimizdir; ama Azerbaycan ikiz kardeşimizdir” şiarını her zaman,her toplantıda özel olarak dile getiriyor.
Türkiye’nin başkenti Ankara’da, “Yerli Düşünce” adlı dergi yaklaşık üç yıldır faaliyet gösteriyor. Bu derginin kurucusu olarak, derginin sahibi, Ordu milletvekili Metin Gündoğdu ilebirlikte, üç yıl boyunca birçok projeyi hayata geçirdiler. “Hocalı Soykırımı” her yıl olduğu gibi, bu yıl da “Yerli Düşünce” dergisinin öncülüğünde Ankara’da, törenlerle yâd edildi. Bu yıl, sadece Azerbaycan’ın değil, Türk Dünyası’nın kanayan yarasına dönüşmüş olan Hocalı Soykırımının 25. Yıldönümü idi. Türkiye’nin başkenti Ankara’nıntanınmış otellerden olan İçkaleOteldedüzenlenen anma etkinliklerine bu kez Türkiye’nin milletvekilleri, Azerbaycan’ın Türkiye Büyükelçiliği, Türksoy’un Azerbaycan temsilcileri, birçoksivil toplum kuruluşunun başkanları ile birlikte; Azerbaycan sevdalıları da katılmıştı. Bu toplantıya Azerbaycan’dan, Türk Dünyası’nın Kahraman evladı, “Azerbaycan Bayrağı” madalyası sahibi, Karabağ Gazisi İbad Hüseynli,özel olarak davet edilmişti. Türk Dünyası’nın kahramanı İbad Hüseynli, Türkiye’de özel bir ihtiram ile karşılanmaktadır. Onu adı, Türkiye’nin başkenti Ankara’nın Gölbaşı ilçesinde bir sokağa; Türkiye’nin kahraman şehirlerinden olan Gaziantep’teise bir parka verilmiştir.
Sayın Yalçın Topçu Bey ile kahraman İbad Hüseynli, ilk olarak 2016 yılında; Yalçın Bey Kültür Ve Turizm Bakanı olarak görev yaparken görüşmüşlerdi. Bu görüşme Türk Dünyası’nın her karış toprağında hakkı ola bilecek şahsiyet; geçmişte Milli Eğitim Bakanlığı görevinde de bulunmuş, şu an “Yeni Türkiye Stratejik Araştırmalar Merkezi” Başkanı Hasan CelalGüzelBey’in aracılığıyla gerçekleşmişti. Hasan Celal Güzel Bey’in başkanlığını yürüttüğü “Yeni TürkiyeStratejik Araştırmalar Merkezinin”bulunduğu bina, İbad Hüseynli’nin adını taşıyan sokakta yer almaktadır. O binada, İbad Hüseynli ilealakalı birkaç etkinlik düzenlenmişti. O etkinliklere; Türkiye’nin değişik illerine mensup milletvekilleri, eski bakanlar falan da katılıyordu.Bu toplantılara katılan Kahramanmaraş milletvekili Mehmet Sağlam, Türkiye’nin önceki İçişleri Bakanı Abdulkadir Aksuve çok sayıda ilim adamı Kahramanı yakından tanıyorlardı. 30 Eylül 2016 tarihinde Azerbaycan’da İbad Hüseynli’nin 45. Doğum Günü münasebeti iledüzenlenen bir toplantıya teşrif buyuran misafirler arasında Kahramanmaraş milletvekili Mehmet Sağlam, önceki İçişleriBakanı Abdulkadir Aksu, geçmiş Milli Eğitim Bakanı Hasan Celal Güzel, Avrasya Yazarlar Birliği başkanı Yakup Ömeroğlu, şair-yazar Zülfü Canpolat, Uluslararası Sivil İnisiyatif gazetesi yöneticisi Mustafa Kurt vediğer tanınmış aydınlar da vardı. O etkinlikte Türkiye’nin Kültür ve Turizm Bakanı Sayın Yalçın Topçu kahramanınıza telefon açarak doğum günü münasebetiyleonu tebrik etti ve Türkiye’nin fahri vatandaşı olarakilan etti. Birkaç ay sonra isekahramanımız Ankara’ya giderek Sayın Yalçın Topçu’yu ziyaretetti. Sayın Yalçın Topçu’nunbize karşı dikkat ve sevgisine mazhar olduk; onun milliyetçi bir aydın olarak vatanına âşık ve güzel bir insan olduğunu yakından idrak ettik.
Yalçın Topçu, Türkiye Cumhuriyetinin beyaz sayfasını alnı açık yaşayarak, keşmekeşli bir hayat yaşayan; gençliğini milliyetçilik, Türkçülük yolunda mücadeleyle geçiren; geçmişini gururla hatırlayan;yarına büyük ümitlerle bakarakçekinmeden, korkmadan, “yeni Türkiye’nin” inşası için çevresinde akide boşluğu yaşayanlardan uzaklaşarak Hakkın, adaletin vemilletinin geleceğini düşünen insandır... Sayısız insanlarla ilişki, saysız insanların problemleri, istekleri,şikâyetleri, arzuları... O herkesi dinler, herkesi öz diliyle anlar, karşılar ve uğurlayıp yola salar. Evet, bu gün Türkiye’nin ağır sınaklardan, imtihanlardan geçtiği dönemde, R.T. Erdoğan’ın çevresindeböyle insanların olması çokönemlidir.
Son yıllarda, 80 milyonluk nüfusuyla, büyük bir toprak parçasında egemen olan Türkiye’mizde meydana gelen olaylar, son derece dikkat çekicidir. Türkiye’nin bu olaylar karşısında, istikrarlı ve güçlü bir hükümet sistemiyle dik durması gereklidir. Son dönemde önce Başbakan, sonra Cumhurbaşkanı olarak ömrünü Türkiye’nin geleceğine, gelişmesine ve güçlü olmasına adayan Sayın Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin kaderinde önemli roller oynadı, Türk tarihinde derin izler bırakan adımlar attı. Bu devasa adımlar, hem uluslararası alanda, hemde ülke içinde kendini göstermektedir. Elbette, Büyük Türkiye’nin, Yeni Türkiye’nin daha da güçlenmesi, Türkiye düşmanı dış kuvvetlerin hoşuna gitmiyor. Ülke içinde de birçokları tarafından kabul görmüyor. Oysa hükümet etme sisteminin iki başlı olmasındansa, merkezi sistemle tek elden yöneltilmesi Türkiye’nin güvenliği, gelişmesi ve gelecekte daha güçlü olmasına ortam hazırlayacaktır. Tabii ki “güçlü Türkiye; güçlü Azerbaycan demektir!
Gülşen BEHBUD Gazeteci-Yazar
“Atilla” Dergisi Genel Yayın Yönetmeni
Xüsusi olaraq Xalqinfo.az üçün
Geri qayıt